9 Nisan 2014 Çarşamba



Hayata Destek!

Bir ülkede savaş, kıtlık, afet ve olağan üstü durumlar gerçekleştiğinde akla gelen ilk unsurlardan birisi de ‘Sivil toplum kuruluşları’ oluyor. Televizyonda, internetteki bir platformda ya da bir reklam panosunda bir ‘yardım’dan bahsediliyorsa bu içerikte mutlaka bir yardım kuruluşunun ismiyle de karşılaşıyoruz. Bize gösterilen haber veya içerikte mutlaka yardım sağlayan, insanlara koliler dağıtan, mağdur durumdaki bir çocuğun elinden tutup ona umut veren gönüllüler görüyoruz.  TV’den, savaş veya bu gibi olağan üstü sebeplerden dolayı zor durumda kalmış insanları izlediğimizde, bir kaç dakikalık vicdan azabından sonra olağan hayatımıza devam ederken, bu zorda kalmış insanlara el uzatan, umut veren gönüllüler harekete geçiyor ve belki de herkes adına onlara yardıma koşuyor. Daha çok gönüllülerden oluşan ve insanlarla sahada iletişime geçip onlara destek sağlayan sivil toplum kuruluşları ‘Mülteci, sığınmacı ve göçmenler’ için de bir umut kapısı oluyor.

Emre BAŞTUĞ

Fotoğraflar: Emre BAŞTUĞ

Daha çok gönüllülerden oluşmuş, afet sonrası iyileşme ve afet öncesi risk azaltmayla ilgili çalışmalar yapan,  özellikle son dönemde Suriyeli sığınmacılar adına büyük işler gerçekleştiren ‘Hayata Destek Derneği’ (Supporttolife)  insani yardım yapan bir sivil toplum kuruluşu olarak, diğer yardım kuruluşları gibi, mülteci ve sığınmacılar adına önemli işler gerçekleştiriyor.

 ‘Hayata Destek Derneği’ (HDD), Türkiye içinde sivil toplum kuruluşlarında, Devlet’e yakın veya tam bağımsız kuruluşlar olduğundan, ‘bağımsız’ olarak hareket edebilmek ve bu işi belli prensiplerle yapmak adına, insani yardımın ilkelerini, prensiplerini, standartlarını bilen kişiler tarafından 2005 yılında  kurulur. Olağan dışı bir durumdan dolayı ülkesini terk edip, başka bir yerde hayata devam etmek zorunda kalan veya bir afet sebebiyle hayata tutunmaya çalışan insanlara yardım ulaştırmalarından ötürü, bu kuruluş belirli prensipleri izleyerek yardım etme yolunu seçer. İnsanlık ilkesi, ayrım gözetmemek, bağımsız olmak, tarafsızlık ve hesap verebilirlik ilkeleri hem yardımı sağlayan kuruluş, hem de yardıma muhtaç olanlar adına işlerin daha sağlıklı ve doğru yürümesi sağlıyor. Bugüne kadar, Türkiye ve yurtdışında Pakistan, Afganistan, İran, Haiti gibi farklı ülkelerde çalışmış olan bir ekip tarafından kurulan Hayata Destek Derneği Genel Müdürü Sema Genel, bugüne kadarki en büyük çalışmalarının Türkiye’deki Suriyeli Mülteciler olduğunu söylüyor.

Sema Genel \ Hayata Destek Genel Derneği Genel Müdürü \ İstanbul - Kadıköy



Kutu değil elektronik kart!

Türkiye’de resmi rakamlara göre sekiz yüz binin üzerinde olan Suriyeliler için yardım kuruluşları hayati önem taşıyor. Hayata Destek Derneği, Suriyeliler için çalışmalarını 2012 yılından buyana sürdürüyor. Bir çoğunun kamp dışında yaşadığı Suriyeli mülteciler zor şartlar altında hayatlarına devam etmeye çalışıyor. Kamp dışında yaşayanlar için devletin yasal bir uygulaması ve çalışması olmadığından bütün iş yardım kuruluşlarına kalıyor. HDD derneği, kamp dışında kalan Suriyelileri yakından takip ediyor. ‘Suriyeli mülteciler, kiralık kötü binalarda, terk edilmiş ahırlarda, tamamlanmamış inşaatlarda, parklarda, bazen topluca bir camide, düğün salonunda kalmak zorunda kalıyorlar. Bunları görünce kamp dışında da insanlara yardım edilmesi gerektiğini düşündük ve projelere başladık.’ diyen Sema Genel, ilk olarak Hatay’da iki yüz aileye, gıda yardımı ve hijyen kolileri dağıttıklarını söylüyor. Standart olan bu koliler tam anlamıyla bütün ihtiyaçları karşılamadığından, HDD yenilikçi bir adım atarak ‘Elektronik kart’ uygulamasını başlatıyor. Ailelere dağıtılan banka kartı şeklindeki bu kartlara HDD tarafından sağlamış olan fonlar sayesinde para yatırılıyor ve ihtiyaca göre anlaşmalı olan marketlerden alış-veriş yapılabiliyor. HDD’nin yaptığı bu uygulamadan, bir yıldan fazla süredir yaklaşık dört bin aile faydalanıyor. 

Kişisel olarak direkt şiddet yaşamamış ya da sıcak savaşın ortasında kalmamış olsalar da, mülteci olarak Türkiye’de bulunan Suriyeliler, evlerini kaybettikleri, dilini bilmedikleri bir ülkede oldukları için ciddi psikolojik ve sosyal çöküntü yaşıyor. Bu sebepten dolayı, belki de yardım kuruluşları onların bu sorununun çözümü için çalınacak tek kapı oluyor. HDD ise bu alanda yaptığı destekle mülteciler adına önemli adımlar atıyor. Suriyeli mültecilerin psikolojik durumlarını iyileştirmek ve soysal hayatlarının normalleşmesi için psiko-sosyal etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyleyen Sema Genel, bu etkinliklerde daha çok kadın, çocuk ve gençler üzerine çalıştıklarını belirtiyor.    


 Hayata Destek Derneği ofis ekibi \ İstanbul - Kadıköy 



Hem mülteci hem gönüllü 

Mülteciler zorunlu olarak geldikleri, farklı kültüre, dile ve inançlara sahip oldukları için onlarla ilgilenirken hassas davranılması gerekiyor. Bu sebepten dolayı, bu insanlara yardım etmek isteyen gönüllüler yardım kuruluşları tarafından özenle seçilerek belirleniyor. Hatta gönüllüler sadece dışarıdan değil, mülteci konumunda bulunanlardan da oluşabiliyor. Sema Genel: ‘Eğer bir afet bölgesinde çalışıyorsak, bizim için öncelik afet bölgesinden gönüllüleri çekmek. Onlara oryantasyon veriyoruz ve bizim tasarladığımız projeleri beraber tasarlamamız konusunda destek alıyoruz. İçlerinden hevesli olanlara, bir şeyler yapmak isteyenlere gerekli araçları veriyoruz ve çalışmalarımızı yapıyoruz’ diyerek gönüllülerle çalışma sistemini gösteriyor.



 Yardım kuruluşlarının en büyük sıkıntısı genelde fon sağlama oluyor. Fonun miktarı,  yapılacak yardımın kapsamını ve kalitesini de etkiliyor. HDD daha çok uluslararası insani yardım kuruluşları ile ortaklık kuruyor ve fon desteğini bu kuruluşlardan alıyor. Bunun yanında, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nden fon alan HDD, son ödemde özellikle Suriyeli mülteciler adına önemli yardımlarda bulunuyor.


 Sema Genel \ Hayata Destek Genel Derneği Genel Müdürü \ İstanbul - Kadıköy



Türkiye’de şu an tam anlamıyla insani yardım kuruluşlarının çalışması adına yasal bir düzenleme olmadığını söyleyen Genel; ‘Bundan sonra yasal olarak Türkiye’de çalışma yapmak kolaylaşırsa, daha çok kuruma fon gelimi de olacak’ diyor.
















Hayata Destek Derneği Websitesi  / http://www.hayatadestek.org/tr/                                                                                                                                                            

Savaş, kıtlık, siyasi sebepler ve olağan üstü haller yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle Suriye iç savaşından dolayı Türkiye’de bir milyona yakın Suriyeli mülteci bulunuyor. Bu sebepten dolayı, insani yardım kuruluşlarına çok ihtiyaç duyuluyor. Ancak şu an Türkiye’deki mülteci ve sığınmacı tablosuna baktığımızda, yardım kuruluşlarına sağlanan fonların miktarı ne kadar büyük olursa olsun, hiç bir zaman yeterli olmayacak gibi görünüyor. Ama yardım kuruluşlarına ise her zaman ihtiyaç olduğu ve bu durumlarda hayati önem taşıyan rolleri olduğu da açık bir şekilde görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder