21 Mayıs 2014 Çarşamba




Kumkapı’da bir Afrika 


Biz onları sokaklardan biliyoruz. Her gün yüzlercemiz yanlarından geçip gidiyor. Genelde sattıkları saatlere, çantalara takılıyor gözlerimiz. Ten renkleri farklı olduğundan mıdır bilinmez, kimi zaman anlamlı bakışlarla süzenlerimiz oluyor onları. Her şey bir yana, onların zorlu hayatlarını pek bilenimiz, görenimiz yok denecek kadar az.

İstanbul Kumkapı’da, ‘Yeryüzü Doktorları’nın yardımıyla  2012 yılında kurulan ASEM, (Göçmen Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Hamit Sow gibi bir çok Afrikalının yaralarını saracağı bir merkez durumunda.

Emre BAŞTUĞ
Fotoğraflar / Emre BAŞTUĞ


Hamit Sow, ülkesi Gine’de etnik milliyetçiliğe uğradığı için ülkesini terk edenlerden. Gine’de ‘Pöller’ etnik grubunda olan Sow’un evi bir gün ‘Maninka’ etnik grubunda olanlar tarafından basılır ve iki yerinden bıçaklanır. Evleri harabeye çevrilir. Uzun süre devam eden tehditler yüzünden ailesi yaşadıkları şehri terk eder. Oğulları Sow’a zarar geleceğinden korktuklarından yurt dışına gönderirler. İlk olarak Kıbrıs’a giden Sow oradaki yaşamın pahalı oluşundan daha fazla duramaz ve İstanbul’a sığınmak zorunda kalır. 
























Hamit Sow / İstanbul - Kumkapı / ASEM



Hamit Sow gibi ülkelerini terk etmek zorunda kalan bir çok Afrikalıya kucak açan ASEM’de Sosyal koordinatör olan Lerzan Caner’in çabalarıyla kurulan ASEM, Afrikalı göçmenlerin sağlık ve sosyal  ihtiyaçlarını karşılıyor. Lerzan Caner’in dışında bir Afrikalı doktor ve iki gönüllü de bu insanlara yardım ediyor.



Her yabancı, bir turist!



Kurulduğu günden buyana, dillerini bildikleri bir doktor olduğundan hasta olan Afrikalıların yoğun bir talebi var bu merkeze. Pratisyen Hekim olan Afrikalı doktor, durumu hafif olan hastaları ücretsiz olarak muayene edip, ilaçlarını anlaşmalı oldukları eczane aracılığıyla hastalarının kullanımına sunuyor. Bazı hastalar ise burada muayene olduktan sonra anlaşmalı oldukları ‘Avusturya’ hastanesine ücretinin yarısı ASEM tarafından karşılanmak şartıyla sevk ediliyor. Devlet hastanelerinde her yabancıya ‘Turist’ gözüyle bakıldığından, Afrikalı sığınmacılardan da yüksek miktarda ücret alınıyor. Bir çoğunun bu ücreti karşılayacak durumu olmadığından ASEM onlar için bulunmaz bir nimet oluyor.



























Afrikalı bir hasta / İstanbul – Kumkapı / ASEM


Sadece Afrikalı değil, zaman zaman Afgan, Iraklı ve Suriyeli sığınmacılar da yardım alıyor ASEM’den. Ancak talebin çok olması ve ASEM’in bütün taleplere cevap verememesi bazen işleri aksatıyor. Kimi zaman insanlar kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalabiliyorlar.



Hayatta kalabilmek adına saat, parfüm satan ya da zaman zaman çanta üretim atölyesinde çalışan Hamit Sow kadar diğerleri şanslı olmaya biliyor. Özellikle kadınların çalışacak bir iş bulması oldukça zor. Bir işe girseler bile paralarını alamıyorlar. Zaman zaman tecavüze dahi uğrayanlar oluyor. Hatta kimileri fuhuş yapmaya zorlanıyor. Bu sebeplerden dolayı ASEM ileride onlara Türkçe dersleri vermeyi planlıyor. Türkçe bildikleri takdirde bazı işlerde çalışabilecekleri düşünülüyor. Özellikle kadınların yaşadığı problemler için de öğleden sonraları, ASEM’de doktor tarafından sosyal sorunlar üzerine gruplar oluşturulup dersler veriliyor.




























Lerzan Caner / Sosyal Koordinatör / İstanbul – Kumkapı / ASEM


Kendi ülkesindeki etnik milliyetçiliğin açtığı sorun geçene kadar Türkiye’de kalmak isteyen Hamit Sow gibi bir çok Afrikalı memleketlerindeki problemlerden dolayı ya Türkiye’de kalacak, ya da iltica başvurusunda bulundukları ülkelerden gelecek ‘Kabul’ mektubunu bekleyecek. Bir çok Afrikalı için bir durak olan Türkiye’de ise ASEM gibi yardım kuruluşları,  onların yaralarını sarmaya devam edecek.





























Afrikalı bir hasta çocuk  / İstanbul – Kumkapı / ASEM




ASEM'de gönüllü olan Yönetici Beşir Yaye, yaraları saran merkezi anlatıyor...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder