Kumkapı’da
bir Afrika
Biz onları sokaklardan biliyoruz. Her gün yüzlercemiz
yanlarından geçip gidiyor. Genelde sattıkları saatlere, çantalara takılıyor
gözlerimiz. Ten renkleri farklı olduğundan mıdır bilinmez, kimi zaman anlamlı
bakışlarla süzenlerimiz oluyor onları. Her şey bir yana, onların zorlu hayatlarını
pek bilenimiz, görenimiz yok denecek kadar az.
İstanbul Kumkapı’da,
‘Yeryüzü Doktorları’nın yardımıyla 2012
yılında kurulan ASEM, (Göçmen Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) Hamit Sow gibi
bir çok Afrikalının yaralarını saracağı bir merkez durumunda.
Emre BAŞTUĞ
Fotoğraflar / Emre
BAŞTUĞ
Hamit Sow, ülkesi Gine’de etnik milliyetçiliğe uğradığı
için ülkesini terk edenlerden. Gine’de ‘Pöller’ etnik grubunda olan Sow’un evi
bir gün ‘Maninka’ etnik grubunda olanlar tarafından basılır ve iki yerinden
bıçaklanır. Evleri harabeye çevrilir. Uzun süre devam eden tehditler yüzünden
ailesi yaşadıkları şehri terk eder. Oğulları Sow’a zarar geleceğinden
korktuklarından yurt dışına gönderirler. İlk olarak Kıbrıs’a giden Sow oradaki
yaşamın pahalı oluşundan daha fazla duramaz ve İstanbul’a sığınmak zorunda
kalır.
Hamit
Sow / İstanbul - Kumkapı / ASEM
Hamit Sow gibi ülkelerini terk etmek zorunda kalan bir çok Afrikalıya kucak açan ASEM’de Sosyal koordinatör olan Lerzan Caner’in çabalarıyla kurulan ASEM, Afrikalı göçmenlerin sağlık ve sosyal ihtiyaçlarını karşılıyor. Lerzan Caner’in dışında bir Afrikalı doktor ve iki gönüllü de bu insanlara yardım ediyor.
Her yabancı, bir turist!
Kurulduğu günden buyana, dillerini bildikleri bir doktor
olduğundan hasta olan Afrikalıların yoğun bir talebi var bu merkeze. Pratisyen
Hekim olan Afrikalı doktor, durumu hafif olan hastaları ücretsiz olarak muayene
edip, ilaçlarını anlaşmalı oldukları eczane aracılığıyla hastalarının
kullanımına sunuyor. Bazı hastalar ise burada muayene olduktan sonra anlaşmalı
oldukları ‘Avusturya’ hastanesine ücretinin yarısı ASEM tarafından karşılanmak
şartıyla sevk ediliyor. Devlet hastanelerinde her yabancıya ‘Turist’ gözüyle
bakıldığından, Afrikalı sığınmacılardan da yüksek miktarda ücret alınıyor. Bir
çoğunun bu ücreti karşılayacak durumu olmadığından ASEM onlar için bulunmaz bir
nimet oluyor.
Afrikalı bir hasta / İstanbul – Kumkapı / ASEM
Sadece Afrikalı değil, zaman zaman Afgan, Iraklı ve Suriyeli sığınmacılar da yardım alıyor ASEM’den. Ancak talebin çok olması ve ASEM’in bütün taleplere cevap verememesi bazen işleri aksatıyor. Kimi zaman insanlar kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalabiliyorlar.
Hayatta kalabilmek adına saat, parfüm satan ya da zaman
zaman çanta üretim atölyesinde çalışan Hamit Sow kadar diğerleri şanslı olmaya
biliyor. Özellikle kadınların çalışacak bir iş bulması oldukça zor. Bir işe
girseler bile paralarını alamıyorlar. Zaman zaman tecavüze dahi uğrayanlar
oluyor. Hatta kimileri fuhuş yapmaya zorlanıyor. Bu sebeplerden dolayı ASEM
ileride onlara Türkçe dersleri vermeyi planlıyor. Türkçe bildikleri takdirde bazı
işlerde çalışabilecekleri düşünülüyor. Özellikle kadınların yaşadığı problemler
için de öğleden sonraları, ASEM’de doktor tarafından sosyal sorunlar üzerine
gruplar oluşturulup dersler veriliyor.
Lerzan
Caner / Sosyal Koordinatör / İstanbul – Kumkapı / ASEM
Kendi ülkesindeki etnik milliyetçiliğin açtığı sorun geçene kadar Türkiye’de kalmak isteyen Hamit Sow gibi bir çok Afrikalı memleketlerindeki problemlerden dolayı ya Türkiye’de kalacak, ya da iltica başvurusunda bulundukları ülkelerden gelecek ‘Kabul’ mektubunu bekleyecek. Bir çok Afrikalı için bir durak olan Türkiye’de ise ASEM gibi yardım kuruluşları, onların yaralarını sarmaya devam edecek.
ASEM'de gönüllü olan Yönetici Beşir Yaye, yaraları saran merkezi anlatıyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder